Bir prematüre bebek annesi olarak bu günün anlamına dikkat çekmek için dün ve bu gün kendi facebook hesabımda yayınlamış olduğum iki paylaşımı izniniz ile burada da paylaşmak istiyorum.Paylaşımlarımı okuduğunuzda neden bunu paylaşma ihtiyacı hissettiğimi anlayacaksınız.Amacım son yıllarda artan erken doğumlara ve bebek ölümlerine dikkat çekmektir.Anlayışınız için teşekkür ederim.

17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE BEBEK GÜNÜ VE BENİM KAHRAMAN PREMATÜRE BEBEĞİM MEHMET AYBERK   Yarın prematüre bebekler günüymüş .Bende bunu bu gün öğrendim  eğer  bir prematüre bebek annesi olmasaydım belki böyle bir günün varlığından haberim bile olmazdı. Hani derler ya damdan düşenin halini damdan düşen anlarmış diye  sanırım insan bir prematüre bebek sahibi olmadan o minik cesur yüreklerin yaşamak için verdikleri mücadeleyi anlayamıyor. 2001 yılından beri karaciğer hastası olmam nedeni ile kızımın doğumundan sonra bir daha anne olmayı hiç düşünmedim ama Allah bana ikinci kez anne olmayı nasip etti ve 17 ay önce  hamileliğimin 36.haftasında  iki buçuk kiloluk minyatür bir bebeğim oldu ama onu kucağıma aldığıma bile sevinemeden bir prematüre bebek annesi olmanın gerçekleri ile yüzleşmek zorunda kaldım.Meğer prematüre bebek annesi olmak demek her an onu kaybedebileceğin düşüncesi ile  yaşamak demekmiş. Kızım  vaktinde dünya ya geldiği için onda hiç emzirme problemi yaşamadım ama erkenden dünya ya gele oğlum  doğar doğmaz anne sütü yerine çay kaşığı ile tanıştı.İlk bir ay boyunca anne sütünü çay kaşığı ile aldı.Hani bir çok anne doğumdan sonra hiç olmasa bir on gün yatar ya  ben lohusalığımın ilk 15 gününü kucağımda yeni doğmuş bir bebekle hastane köşelerinde geçirdim inanın bu bile umurumda değildi  o an tek hissettiğim şey onu kaybetme korkusuydu.Kaç kez o minicik ellerini öpüp  sakın beni bırakıp  gitme diye ağladığımı hatırlayamıyorum.Ayberk iki buçuk kilo doğduğu için kuvöze alınmadı  ama biz buna bile sevinemedik çünkü prematüre bebekler ‘’Bebek sarılığını’’ çok ağır geçiriyorlar ,Ayberk doğduktan 1 hafta sonra sarılık oldu ve üç ayda atlata bildi.Ben oğlum 3 aylık olana kadar her günümü ağlayarak geçirdim. Yinede ben prematüre bebek anneleri içinde en şanslılardan biriydim çünkü Ayberk 36 haftalık ve iki buçuk kilo olarak dünyaya gelmişti.Hastanede geçirdiğim zamanlarda çok daha kötü tablolarla karşılaştım  kucaklarına bebeklerini aldıktan sonra kaybedenlerde vardı. Çok şükür o günler geride kaldı . Oğlum hala diğer bebeklere göre daha zayıf ve daha çabuk hastalanıyor ama buna da şükrediyorum en azından gelişme geriliği yaşamıyoruz. Henüz boy ve kilo  olarak yaşıtlarını yakalayamasa da  çok zeki ve mücadeleci bir bebek .Ne zaman oğlumu  kucağıma alıp sarılsam onu bana bağışlayan rabbime şükrediyorum. Benim cesur yürekli minik kahramanım  Mehmet Ayberk ve tüm prematüre bebeklerin ‘’Dünya Prematüre Bebek Günleri’’ kutlu olsun.Allah herkese sağlıklı bebekler dünyaya getirmeyi nasip etsin.        

BU GÜN DÜNYA PREMATÜRE BEBEK GÜNÜ

son 7 yıldır her 17 Kasım bütün dünyada '' Dünya Prematüre bebek günü ''olarak kutlanılıyor.Bunun Nedeni ise erken doğumların ve bebek ölümlerinin son yıllarda hızla artmasıdır.Erken doğumların bu kadar artmasına en büyük etken ise Sağlıksız beslenme ve genetiği ile oynanmış besinler.Günümüzde yapılan araştırmalar sonucunda anne sütünde %75 oranında kimyasal olduğu tespit edilmiştir.Hal böyle olunca erken doğumlar ve bebek ölümleri de artmıştır.

Dün bu konu ile ilgili olarak yazdığım yazıyı okuyanlarınız olmuştur.Benim oğlum 36 haftalık olarak dünyaya geldi inanın durum öyle bir hal aldı ki neredeyse 36 haftalık doğan bebekler normal doğum kabul edilecek.
Bu konun üstünde bu kadar durmamın nedeni ise; her kadın için doğum bir vücut tramvasıdır ancak prematüre bebek annelerinde ise bir de bunun üzerine psikolojik tramva ekleniyor çünkü az önce kucağınıza aldığınız bebeğinizi daha emziremeden sizden alıp kuvöze koyuyorlar. Anne yavrusunu kucağına almanın sevincini yaşayamadan bebeğini kaybetme endişesi yaşıyor.Tabi bu annenin yaşadıkları birde bebeğin yaşadıkları var.Dilleri olmadığı için daha anne sıcaklığını yaşayamadan kuvöze konulan bebeğin duygularını kim bilebilir?.Ancak kuvöze konulduktan sonra yaşadıkları sıkıntıları ve acıları az çok anlayabiliriz.Yetişkin bir insanın bile dayanamayacağı sağlık sorunları yaşıyorlar akciğerleri henüz gelişmediği için rahat nefes alamıyorlar ,anne sütü ile beslenemedikleri için burunlarına bir hortum takılıyor her gün o minicik ellerinin üst kısmından kan alınıyor ve bu durum aylarca sürebiliyor.
Bu konuda organik tarım desteklenmeli ve GDO 'lu ürünler konusun da devlet ciddi önlemler almalıdır .Bizlerin para hırsı ve rant kavgası gelecek nesillerin yaşamını ciddi anlamda tehdit etmektedir. Bu konuda Devlet ve üreticilere büyük sorumluluklar düşüyor Kimsenin o mini minnacık bedenlere bunu yapmaya hakkı yok!!!!

17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE BEBEK GÜNÜ VE BENİM KAHRAMAN PREMATÜRE BEBEĞİM MEHMET AYBERK yazınıza gerçekten çok duygulandım. Sizin ve bebeğinizin günü, ve daha nice sizin gibi savaşçı anne ve bebeklerin günü. Güzel ve farkındalık yaratması gereken de bir konuya değinmişsiniz yüreğinize sağlık.

çok teşekkür ederim sağolun.zaten benim amacımda bu konuya dikkat çekmekti.