kadir
Konu Sayısı: 11 Mesaj Sayısı: 69 |
Bir Deneme: Sadece İnandığınız Kadar Zengin
Olabilirsiniz!
Bu mesaj kadir tarafından 01.11.2019 20:36:35 tarihinde değiştirildi. Sebep:paragraf Bu sözü söyleyen adam, 10 yıl içinde, aylık 300 dolar kazançtan, yüz milyonlarca dolara çıkarak, hayatının her anını güzel bir rüyaya çeviren adamdır. Adı da Anthony Robbins evet bu adamın akademik olarak hiçbir kariyeri yok. Doktor ya da profesör değil. Hatta üniversite bile okumadı. Vasat bir lise mezunuydu. Fakat fırsatlar ülkesi ABD’de 4 metrekarelik, bir odada yaşayan bu adam, çalıştığı günlük işlerle zar zor kendi karnını doyururken, sürekli olarak, motive edici kasetler ve dergiler satın alıyor ve kabuğunu kırmaya çalışıyordu. Çok zengin olacağına hep gönülden inanıyordu. Bu inancı ona kim ya da ne veriyordu? Bilinemez. Belki çaresizlik veriyordu belki de başka bir güç… En sonunda basit bir NLP sinir dili programlama kursuna yazıldı. Bu kursta akademik bilim insanları filan yetişmiyor. Bildiğiniz dikiş nakış kursu gibi bir kurs. Ama Anthony için böyle değildi tabi. Geliriniz Gelişiminizi Geçemez Bu iddialı söz de Anthony’ye ait. Sadece inandığınız kadar zengin olabilirsiniz, ya da para kazanabilirsiniz derken, gerçekten haklı mıydı? Yani hayat veya kader, ona zaten zengin olacağı, fakat birkaç sene burnunun sürtülmesi gerektiği bir senaryo mu hazırlamıştı? Hayır, hayır sevgili okurlar. İşi gizemli hale getirmeden madde dünyasına inelim ve malzemelerimize bakalım. Cepte para yok, iş ise ancak karnını doyuracak kadar ışık saçıyor. Buraya kadar tamam… Ama bu kısır döngüden kurtulmak nasıl mümkün olabilir ki? Anthony bu noktada, hayallerinden ve umutlarından başka bir şeyi olmayan ve bu hayallerinin götürdüğü yere gidebilen bir adam. Kendisi de bunu kitaplarında açıkça dile getiriyor. Kurs alırken, çok fazla konuşan bu adam, birkaç hafta sonra kurs bittiğinde, arkadaşlarına haydi arkadaşlar, dünyayı değiştirelim! Diyecek kadar deli… Hem de kursu alan tüm arkadaşlarının ona alaycı ve biraz da küçümsemeyle karışık nefret duyguları ile baktığı o anda… Biz olsak, biraz utanıp başımızı öne eğerdik galiba. Ama Anthony bu insanlardan farklı düşünüyor. Pekiyi NLP kursunda ona ne öğretildi? Sinir dilini programlama çalışmaları, kişilik geliştirme ip uçları, başarı ve motivasyon gibi eften püften şeyler… Biraz gaza getirip 15 dakika sonra da balon gibi söndüren o sihirli cümleler vardır ya! Sen istediğin her şeyi başarabilirsin! Sen en iyisisin! Zengin olmak mı istiyorsun o halde işe koyul! Gibi bazılarına göre içi boş bazılarına göre içi dolu cümleler… Evet Anthony’nin bu sözlerden çok etkilendiği kesin. NLP kursunda hayata bakış skalasını pozitife çeken cümleler uçuşuyor. İnsanlar başarıya odaklandıklarında, mutlaka onu elde ederler deniyordu bu kursta. Elde edilen başarısızlıklar, yol üzerindeki duraklardır ama sen devam et. Devam edenler kazanır. Kalanlar ise başarısızlığı seçer. Sonra da kaderi suçlar! Anthony o dönemlerde mali olarak dibin de dibindeydi ve bir umuda ihtiyacı vardı. Bir şeyler yapmalıydı! Buna kesin olarak inanıyordu. Hiçbir şüphe duymadan… Başka bir sermayesi yoktu! Ve etrafına insanlar toplayarak kurslar vermeye başladı. İşi biraz ileri götürerek, insanları çok iyi motive edip onları ateş üzerinde yürüttüğünde, insanların bakış açıları da değişti. Ben ateş üzerinde yürüyebiliyorsam, sigarayı da bırakırım, uyuşturucuyu da bırakırım diye düşünmeye başladılar ve bıraktılar da… İşte bu adamın ünü yavaş yavaş yayılmaya başlayınca kitaplar yazdı ve kitapları, ergen çağlarda kişiliğini arayan milyonlarca insana ilham verdi. Bu arada Anthony kitap satışlarından da çok iyi paralar kazanmaya başladı, lise mezunu olarak seminerler bile verdi. Sonra parasını borsada değerlendirmeye girişti. Bir konuşmasında, bir gecede borsadan 400 milyon dolar kazandığını ve bunu çok da umursamadığını anlattı. Adam yükünü almış Ağabey! Okyanusa yağmur yağıyor. Zavallı çöl ne yapsın! Anthony Diyor ki Anthony diyor ki, sadece inandığınız şeylere sahip olabilirsiniz, inanmadığınız şeylere sahip olamazsınız. Aşama aşama kazancı artarken, bu ay 1.000 dolar kazandım, neden 10.000 dolar olmasın diyor ve onu da kazanınca neden 100.000 dolar olmasın diyerek çıtayı yükseltiyordu. O kazanacağına olan inancını asla kaybetmedi. Fakat bu kazanç için de bir şeyler yapması gerektiğine inanıyordu. Başarı hikayeleri okudu, başarmış olan insanların modellenerek ( kopyalanarak) herkesin başarılı olabileceğini ileri sürdü. Kısır Döngü Anthony diyor ki, siz kazanacağınıza inanmıyorsanız, bunun için göstereceğiniz çaba da cılız olur ve sonuç da kötü olur. Sonuç kötü olunca, kazanacağınıza olan inancınız daha da azalır ve sonuçlar daha kötü olur. Gittikçe kötüye giden bu kısır döngü ta cehennemin dibine kadar gider, sonu yoktur. Ama burada inancı koruyup beslerseniz diyor, daha iyi sonuçlar elde etmek için motivasyonunuz olur diyor. Yeni şeyler denersiniz ve birkaç başarısızlıktan sonra mutlaka başarı gelir diyor. Başarı gelince, kendinize olan inancınız artar diyor. Bu da sizi daha çok motive eder diyor. Böylece bu güzel döngü cennete kadar yükselerek çıkar ve günün birinde siz, başarının nirvanasını yaşarsınız diyor. Haklı mı? Yoksa kitaplarını satmak için bir oyun mu oynuyordu? Yok öyle değil! NLP sinir dili programlama aslında Richard Bandler ve John Grinder adında iki akademisyen arkadaş tarafından ortaya atıldı. Hatta bu adamlar, bu konuda –alanları olmasa bile- yoğun bilimsel çalışmalar yaptılar ve fobi tedavisi üzerinde gözle görülür başarılar elde ettiler. Ama asla bu işi kurstan öğrenen Anthony kadar para kazanamadılar. Başarı noktalarını analiz etmek, başarılı insanları modellemek gibi fikirler ta 1970’lerde bu iki adam tarafından ortaya atılmıştı. Keşke bunu pazarlamayı da başarabilselerdi diyor insan… Sonuç olarak, bir işi başarmak için inanç olmazsa olmaz. Ama inanç tek başına başarı için yeterli mi? Ayrıca, Anthony için konuşacak olursak, ABD gerçekten fırsatlar ülkesi ve orada her zaman bir şeyler geliştirip alıcı kitlesini bulabiliyorsunuz. Aynı şeyi gidip Suriye’de, Mısır’da yapsaydı bu adam, başarısız olacağı yüzde yüz idi. Hem de kaç bin kere denerse denesin! Neyse! Hiç ele almadığımız bir konu var: Başarmak! Başarmak, insanın bu hayattaki en nihai hedefi midir? Yani milyonlarca dolar sahibi olunca insan daha bir sıkı tutunmaz mı yaşama? Daha bir sıkı bağlanmaz mı? Hem böyle bir ömür su gibi geçer. Ölüm gelip çattığında ölmesi daha zor olmaz mı, hiç milyon doları olmayan birine göre? Son nefesi verirken, o milyonlar ne olacak diye düşünmez mi insan gözleri açık kalarak? Her gece kazançlar katlanırken, son geceden sonra bir gece daha satın alınabilir mi milyon dolarlarla? Zor çıkar o can canlar! Zor çıkar. |