marmaris
Konu Sayısı: 2 Mesaj Sayısı: 10 |
Hayatında istenmeyen değişiklikler olursa,
Bu mesaj marmaris tarafından 24.11.2020 02:16:16 tarihinde değiştirildi. Kendini veya başkalarını hayal kırıklığına uğratırsan, Sana başarısızlıkların yükü büyük görünüyorsa ve altından kalkmak imkansızsa, Birdenbire iyinin çoktan geçtiğine ve ileride iyi hiçbir şeyin olmayacağına karar verdiysen, Dur! Sakın Pes etme! Her zaman bir çıkış yolu vardır! |
Zeyna
Konu Sayısı: 0 Mesaj Sayısı: 24 |
|
Akrepp
Konu Sayısı: 4 Mesaj Sayısı: 64 |
Şimdi okuyacaklarınız asla ve asla kişiye atıfta bulunmak için değildir. Tamamen serbest yazarlığın vermiş olduğu bir kalemle yazıyorum. Genel okuyucu kitlesine hitap ediyorum.
İntihar edenler için " Kaçtı, korktu gerçeklerle yüzleşmekten" falan derler. Halbuki gerçek olan acılar o kadar çok içine çekti ki o insanı bunu artık kaldıramadı ve ayrıca, kendini öldürmek emin olun korkaklık değil, tam aksine büyük bir cesaret gerektirir. Şuan kendine bunu yapmayı cesaret edemezsin. Bunu neden söylüyorum! Bu başlık öyle bir anda çıktı ki karşıma, tam anlamıyla işaret niteliğinde. Hiçbir zaman dipteyim demeyeceksin, emin ol onun daha da dibi var. Kim ne çekti inanın umurumda değil. Mevzum dert yarıştırmak değil çünkü. Küllerinden doğmanın ne demek olduğunu, bunu tekrar ve tekrar yapmanın da ne kadar yıpratıcı olduğunu iyi biliyorum. Hayatımın buga girdiğini de görüyorum. Tavsiye de dinlemiyorum artık. Çünkü içinde bulunduğu durumu en iyi o kişi bilir. Şunu şöyle yapsaydın, bunu böyle yapsaydın, etsiydinlerle dönmüyor hayat. O kadar bizde düşünebiliyoruz. Bana bilmediğim bir şey söyle! Karanlık bir odada hapis kalıp, çıkışı bulmaya çalışıyorsun ve çıkış kapısının demirden bir asma kilitle kapalı olduğunu görüyorsun. Elinde kesici hiçbir alet yok. Tırnakların bu kiliti aşındırmak için yetersiz güçteler ve çıplaksın! Dişlerinle kilidi aşındırmaya çalışıyorsun. Evet zaman alıyor ama yol katediyorsun. Fakat diş etlerin kanamaya ve aynı zamanda dişlerin de aşındığı için kırılmaya başlıyor. Canın acıyor! üstelik çok soğuk. Biraz zaman sonra kilidi bir nebze aşındırıyorsun. Fakat artık dişlerin de yok ve ağzın kan içinde. Kilidi bırakıp yere çömelip ağlıyorsun. Ama bunun da bir çıkar yol olmadığını bildiğin ve seni kimse duymadığı için, ağlamayla da sesini duyuramayacağını bilmenin vermiş olduğu çaresizlikle bu seferde buna ağlıyorsun. Daha fazla! Bir mucize olmadığı müddetçe bu odadan çıkamayacaksın. Haydi uğraş dur! Artık uğraşmayı bırakıp beklemeye geçtiğinde kapının dışarıdan kurcalandığını hissedip, kurtulacağını düşünüp kapıya doğru gidiyorsun. Heyecanla! Kapı açıldı! Görmekte zorlandığın bir suret var. Elinde ekmek. sana uzatıyor. Ekmeği alıyorsun. Taş olsa daha yumuşak olurdu. Öyle bayat! Çok açsın. Yemeye çalışıyorsun. Unuttun mu? Dişlerin yok. Ama yemek zorundasın. Acı içinde kemiriyorsun resmen. Kapıdaki suret korkunç bir kahkaha patlatıyor. Seni izliyor. Kapıyı tekrar üzerine kilitliyor. O sırada şunu fark ediyorsun. Kapı zaten içeriden kilitli değil miş! Buradan ne anlarsınız bilmem. Ben daha da uzatırdım istesem. Hayat denilen şeyin kapıdaki suretten farkı yok benim için. |