[OYUN] Yaratıcı Bir Hikaye Yazalım Mı?
Hunili Yazar

Konu Sayısı: 7
Mesaj Sayısı: 32
[OYUN] Yaratıcı Bir Hikaye Yazalım Mı?
7 yıl önce
Selamlar, hem çok az bir vaktinizi ayırarak kafanızı boşaltmak hem de işbirliği yaparak ortaya yaratıcı bir metin koymak ister misiniz?

Kurallar şöyle; Herkes bir önceki yorumda tırnak işaretleri arasına eğik olarak yazılmış yazıyı kopyalayarak, o yazının sonuna bir cümle de kendisi ekleyip yorum olarak bu konuya gönderiyor. Amacımız ise, farklı kalemleri, farklı görüşlerin ve farklı karakterlerin yardımıyla bir hikaye oluşturmaktır. İmla kurallarına dikkat etmemizin yanı sıra ne zaman yeni bir paragraf başlangıcı yapmamız gerektiğine de özen gösterirsek, hikayemiz ilerledikçe okuması biraz daha kolay olacaktır.

Sizden bir önce yorum yapmış kişinin kaldığı yerden üzerine ekleyerek devam ediniz lütfen. Ondan önce gönderilmiş mesajları dikkate almayabilirsiniz, son okuyacağınız yazı zaten diğerlerini de içeriyor olacaktır.

Çeşitliliği sağlamak için, aynı yazarın yeni bir cümle ekleyebilmesi için ertesi günü beklemesi gerekiyor, aynı gün içerisinde bir kişi iki kez katkıda bulunarak hikayeye devam edemiyor.

Hatırlatmalar
* Lütfen bir cümle yazın
* Lütfen hikayenin tamamını kopyala/yapıştır yaptıktan sonra cümlenizi yazın
* Lütfen hikayeyi okuyun, ne olduğunu anlayın ve ona göre cümlenizi ekleyin.

"Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu.
Sevilgulce

Konu Sayısı: 0
Mesaj Sayısı: 22
7 yıl önce
"Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu.
Bu mesaj Sevilgulce tarafından 28.11.2017 22:42:20 tarihinde değiştirildi.
Moderatör

Konu Sayısı: 20
Mesaj Sayısı: 67
7 yıl önce
"Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan..."  
Yeşim B.

Konu Sayısı: 0
Mesaj Sayısı: 3
7 yıl önce
“Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...”


mazimdekiler

Konu Sayısı: 20
Mesaj Sayısı: 129
7 yıl önce
Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...Bir ses duyar gibi oldu, ancak kimsenin o saatte bulunmayacağı kadar karanlık bir sokaktı ve o an anladı ki yüreği de düşüncelerine esir olmuştu, susmak bilmiyordu adeta.
powofpen

Konu Sayısı: 4
Mesaj Sayısı: 35
7 yıl önce
Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...Bir ses duyar gibi oldu, ancak kimsenin o saatte bulunmayacağı kadar karanlık bir sokaktı ve o an anladı ki yüreği de düşüncelerine esir olmuştu, susmak bilmiyordu adeta.
  Aklında sonu gelmeyen düşünceler, puslu, karanlık ve kasvetli havanın eşliğinde kaldığı otele ulaştı ve içeri girmek için kapıyı araladı. Karşısına çıkan ilk sahne tanıdık, alışılageldik ve bir o kadar rutindi. Loş ışıkların aydınlattığı tenha bir lobi ve hemen karşısında bıkkın bir personelin başında durduğu resepsiyon masası. Kimseye bir selam vermeden, varlığını adeta gizleyerek, eski ve gürültülü asansörün çağır tuşuna bastı ve beklemeye başladı. 
Hunili Yazar

Konu Sayısı: 7
Mesaj Sayısı: 32
7 yıl önce
Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...Bir ses duyar gibi oldu, ancak kimsenin o saatte bulunmayacağı kadar karanlık bir sokaktı ve o an anladı ki yüreği de düşüncelerine esir olmuştu, susmak bilmiyordu adeta.
  Aklında sonu gelmeyen düşünceler, puslu, karanlık ve kasvetli havanın eşliğinde kaldığı otele ulaştı ve içeri girmek için kapıyı araladı. Karşısına çıkan ilk sahne tanıdık, alışılageldik ve bir o kadar rutindi. Loş ışıkların aydınlattığı tenha bir lobi ve hemen karşısında bıkkın bir personelin başında durduğu resepsiyon masası. Kimseye bir selam vermeden, varlığını adeta gizleyerek, eski ve gürültülü asansörün çağır tuşuna bastı ve beklemeye başladı. Asansörün kapısı aralandı, içine girdi, 13. kata bastı ve düşünmeye başladı: "Hiç bilmediğim bir şehirde, bilmediğim bir kadının peşinden gidiyorum. Delirmek mi üzereyim yoksa sonunda yıllardır peşinde olduğumu elde etmek mi üzereyim?"
tgbrsln

Konu Sayısı: 0
Mesaj Sayısı: 12
7 yıl önce
Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...Bir ses duyar gibi oldu, ancak kimsenin o saatte bulunmayacağı kadar karanlık bir sokaktı ve o an anladı ki yüreği de düşüncelerine esir olmuştu, susmak bilmiyordu adeta.
Aklında sonu gelmeyen düşünceler, puslu, karanlık ve kasvetli havanın eşliğinde kaldığı otele ulaştı ve içeri girmek için kapıyı araladı. Karşısına çıkan ilk sahne tanıdık, alışılageldik ve bir o kadar rutindi. Loş ışıkların aydınlattığı tenha bir lobi ve hemen karşısında bıkkın bir personelin başında durduğu resepsiyon masası. Kimseye bir selam vermeden, varlığını adeta gizleyerek, eski ve gürültülü asansörün çağır tuşuna bastı ve beklemeye başladı. Asansörün kapısı aralandı, içine girdi, 13. kata bastı ve düşünmeye başladı: "Hiç bilmediğim bir şehirde, bilmediğim bir kadının peşinden gidiyorum. Delirmek mi üzereyim yoksa sonunda yıllardır peşinde olduğumu elde etmek mi üzereyim?"  Bildiği tek şey; yıllardır hayalini kurduğu o anı artık gerçekten yaşıyordu ve hissettiği tereddüte rağmen orada olduğu için sebepsiz bir şekilde mutluluk duyuyordu.
Sevilgulce

Konu Sayısı: 0
Mesaj Sayısı: 22
7 yıl önce
Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...Bir ses duyar gibi oldu, ancak kimsenin o saatte bulunmayacağı kadar karanlık bir sokaktı ve o an anladı ki yüreği de düşüncelerine esir olmuştu, susmak bilmiyordu adeta.
Aklında sonu gelmeyen düşünceler, puslu, karanlık ve kasvetli havanın eşliğinde kaldığı otele ulaştı ve içeri girmek için kapıyı araladı. Karşısına çıkan ilk sahne tanıdık, alışılageldik ve bir o kadar rutindi. Loş ışıkların aydınlattığı tenha bir lobi ve hemen karşısında bıkkın bir personelin başında durduğu resepsiyon masası. Kimseye bir selam vermeden, varlığını adeta gizleyerek, eski ve gürültülü asansörün çağır tuşuna bastı ve beklemeye başladı. Asansörün kapısı aralandı, içine girdi, 13. kata bastı ve düşünmeye başladı: "Hiç bilmediğim bir şehirde, bilmediğim bir kadının peşinden gidiyorum. Delirmek mi üzereyim yoksa sonunda yıllardır peşinde olduğumu elde etmek mi üzereyim?"  Bildiği tek şey; yıllardır hayalini kurduğu o anı artık gerçekten yaşıyordu ve hissettiği tereddüte rağmen orada olduğu için sebepsiz bir şekilde mutluluk duyuyordu. Hayalle gerçeğin birleştiği noktada bu tarifsiz mutluluğu yaşarken, asansör yukarı doğu ilerledikçe içindeki heyecan daha da artıyordu.
Bu mesaj Sevilgulce tarafından 29.11.2017 17:53:35 tarihinde değiştirildi.
SecretPort

Konu Sayısı: 6
Mesaj Sayısı: 64
7 yıl önce
Tüm gece bir ürperti hissetse de, şimdi ne soğuk ne de sıcak sayılabilecek bir günün başlangıcında, bilmediği bir sokağı usul usul adımlıyordu. Nereye gittiğini, yolun sonunun nasıl bir yere çıkacağını bilmeden, biraz korku, biraz heyecan, biraz da tuhaf bir zevkle yürüyordu. Aklından geçenleri anlamak zordu, küçük adımlarla ilerliyordu sokağın sonuna doğru arkasına bile bakmadan... Belli ki; yaşamının bundan sonraki kısmını şekillendirecek olan pek de düşünmeden aldığı kararın tasası, çoktan düşmüştü yüreğine...Bir ses duyar gibi oldu, ancak kimsenin o saatte bulunmayacağı kadar karanlık bir sokaktı ve o an anladı ki yüreği de düşüncelerine esir olmuştu, susmak bilmiyordu adeta.
Aklında sonu gelmeyen düşünceler, puslu, karanlık ve kasvetli havanın eşliğinde kaldığı otele ulaştı ve içeri girmek için kapıyı araladı. Karşısına çıkan ilk sahne tanıdık, alışılageldik ve bir o kadar rutindi. Loş ışıkların aydınlattığı tenha bir lobi ve hemen karşısında bıkkın bir personelin başında durduğu resepsiyon masası. Kimseye bir selam vermeden, varlığını adeta gizleyerek, eski ve gürültülü asansörün çağır tuşuna bastı ve beklemeye başladı. Asansörün kapısı aralandı, içine girdi, 13. kata bastı ve düşünmeye başladı: "Hiç bilmediğim bir şehirde, bilmediğim bir kadının peşinden gidiyorum. Delirmek mi üzereyim yoksa sonunda yıllardır peşinde olduğumu elde etmek mi üzereyim?"  Bildiği tek şey; yıllardır hayalini kurduğu o anı artık gerçekten yaşıyordu ve hissettiği tereddüte rağmen orada olduğu için sebepsiz bir şekilde mutluluk duyuyordu. Hayalle gerçeğin birleştiği noktada bu tarifsiz mutluluğu yaşarken, asansör yukarı doğru ilerledikçe içindeki heyecan daha da artıyordu. Odasına girip, üstündeki hiçbir şeyi çıkarmadan direk yatağa uzandı ve gözlerini tavana dikti. "Acaba yarın bugünden daha güzel olacak mı?" diye düşündü. Bu şehirde her şey yabancıydı ve her şey değişken. İçindeki ümit ve pırıltı gittikçe artıyordu. Uyumak için acele etmek, ta ki ertesi gün bir an önce gelsin diye "gerçekten zor olacak" diye mırıldandı.
Yanıt Yaz